08 Haziran 2024, 19:48
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın imzasıyla Basın Kartı Yönetmeliği'nde değişikliğe gidildi. Buna göre, sürekli basın kartı için gerekli olan 18 ...
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın imzasıyla Basın Kartı Yönetmeliği'nde değişikliğe gidildi. Buna göre, sürekli basın kartı için gerekli olan 18 yıllık mesleki hizmette, serbest basın kartı taşınan dönemlere ait toplam sürenin en fazla 24 ayı dikkate alınacak.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan imzalı kararlar yayımlandı. Bunlardan biri de Basın Kartı Yönetmeliği'ne ilişkin oldu.
8624 karar sayılı "Basın Kartı Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik" ile bir dizi değişikliğe gidildi. 2023 tarihli ve 7051 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile yürürlüğe konulan Basın Kartı Yönetmeliği'nin 14'üncü maddesine yeni fıkralar eklendi.
Buna göre, sürekli basın kartı için gerekli olan 18 yıllık mesleki hizmette, serbest basın kartı taşınan dönemlere ait toplam sürenin en fazla 24 ayı dikkate alınacak.
Yönetmelikle getirilen düzenlemeyle, Anadolu Ajansı ve Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu'nda (TRT) haber alanında çalışmayanlara basın kartı verilmeyecek.
Ayrıca Anadolu Ajansı'nda basın kartı alabilecek unvanlar da yeniden düzenlendi. Yönetmeliğe göre Anadolu Ajansı’nda basın kartı alabilecek ünvanlar şöyle:
"-Yönetim kurulu başkanı ve üyeleri.
-Genel müdür, genel müdür yardımcısı ve genel yayın yönetmeni.
-Genel yayın yönetmenine veya genel müdür yardımcısına bağlı çalışan haber direktörleri.
-Genel müdür yardımcısına bağlı çalışan direktörler.
-Koordinatörler, haber koordinatörleri, müşavirler, yayın danışmanları, haber müdürleri, haber planlama müdürleri, müdürler, haber müdür yardımcıları, müşavir yardımcıları ve müdür yardımcıları.
-Bölge müdürleri ve bölge haber müdürleri.
-Başmuhabirler, başfoto muhabirleri, başkameramanlar, başgrafikerler, başkurgucular ve başyayıncılar.
-Kıdemli muhabirler, kıdemli foto muhabirleri, kıdemli kameramanlar, kıdemli grafikerler, kıdemli kurgucular ve kıdemli yayıncılar.
-Muhabirler, foto muhabirleri, kameramanlar, grafikerler, kurgucular ve yayıncılar.
-Yardımcı muhabirler, yardımcı foto muhabirleri, yardımcı kameramanlar, yardımcı grafikerler, yardımcı kurgucular ve yardımcı yayıncılar."
08 Haziran 2024, 19:45
Mersin'de gazeteciler, yaşadıkları sorunlara çözüm bulmak amacıyla Mersin'de “Kadın Gazeteciler Derneği” kuruldu. Duvar'dan ...
Mersin'de gazeteciler, yaşadıkları sorunlara çözüm bulmak amacıyla Mersin'de “Kadın Gazeteciler Derneği” kuruldu.
Duvar'dan Yüsra Batıhan'ın haberine göre, Mersin’de Mersin Gazeteciler Cemiyeti başta olmak üzere yerel ve ulusal medya alanlarında çalışan, aynı zamanda “Kadından Haber” isimli gazetenin kurucusu olan Fatoş Sarıkaya, Kadın Gazeteciler Derneği’nin de kuruculuğunu yapan isimler arasında.
Yerel medyada kamusal bir anlayışın olmadığını söyleyen Sarıkaya, şunları söyledi:
“Bir gazetede işe başladığınızda, kadın olduğunuz için sizden angarya işleri de yapmanızı istiyorlar. Temizlik, bulaşık, gelen gidene çay yapma. Ancak bunlar meslektaşınız olan bir erkekten beklenmiyor. Toplumsal cinsiyet rollerinin burada da açığa çıktığını görüyoruz. Aynı okuldan mezun olan bir kadın ve bir erkek gazeteci farklı ücretler alıyor veya çok farklı görev tanımları olabiliyor. Erkek sokağa çıkıp haber takip ederken kadın gazeteciler daha çok masa başına itiliyor. Bunlar kadın gazetecileri sahadan da uzaklaştırıyor. Mersin’de kadın gazeteci sayısı çok olmasına rağmen, bir iki kadın gazeteci dışında hiç kimse görünmüyor. Kadınlar güvencesiz, düşük ücretlere çalıştırılıyor. Özellikle yeni mezunsa uzun süre iş bilmiyor gözüyle bakılıp mobbing uygulanıyor. Yakın zamanda bir arkadaşımız işinden gerekçesiz olarak çıkarıldı. Türkiye genelinde kadın gazetecilerin yaşadığı sorunlar yerellerde çok daha sert bir şekilde açığa çıkıyor.”
Derneğin kuruluş sürecine dair aktarımlarda bulunan Sarıkaya, kadın gazetecilerin uğradığı şiddetin yalnızca sohbetlerde ortaya çıktığını belirtti. Kadın gazeteci örgütlüğünün olmamasını uzun yıllardır dert edindiğini söyleyen Sarıkaya, “Mersin’de çok fazla genç kadın gazeteci var. Biz, ‘böyle bir dernek kuruyoruz’ dediğimizde ‘bu kadar çok kadın gazeteci var mı’ dediler. Aslında çok fazla kadın gazeteci var ancak eril medya yapısından dolayı kadınlar masa başına itiliyor. Her bir kadının yaşadığı sorunlar mevcut. Bu sorunlar tek tek başımıza geldiğinde buna ses çıkarma, mücadele etme gücünü bulamayabiliyoruz ama bir araya geldiğimizde daha güçleneceğimiz düşündük. Bu amaçla bir araya geldik ve böyle bir dernek kurduk. Sadece olumsuzluklar üzerinden de değil, biz gazetecilik öğrencilerine yönelik çalışmalar, atölyeler de yapmak istiyoruz. Mersin’de basın sektörü gittikçe niteliğini kaybediyor. Biraz daha yol açıcı olmak, eril medyaya karşı cinsiyet eşitliği temelinde bir çalışma biçimi, bir dil nasıl kurulur, böyle bir haber dili nasıl oluşturulur onu da göstermek istiyorduk. Buna yönelik de çalışmalarımız olacak” diye konuştu.
Derneğin Mersin’de kurulduğunu ancak Mersin ile sınırlı kalmaması için mücadele edeceklerini belirten Sarıkaya, “Biz derneğin başına Mersin veya Çukurova koymak istemedik ki diğer kentlerdeki kadın gazeteciler de şube açmak istediklerinde bulundukları kentlerde şube açsınlar. İlerleyen yıllarda daha genişlemek adına biraz da ulusal bir boyut kazandırdık. Amacımız kadın gazetecilerin yaşadığı bütün sorunlara karşı örgütlenmek. Örgütlenmediğimiz taktirde her birimiz çalıştığımız kurumlarda cinsiyetçiliğe daha fazla maruz kalacağız, haklarımıza sahip çıkamayacağız, var olan haklarımızı da elimizden alacaklar bu nedenle bütün kadın gazeteci arkadaşları kadın gazeteciler derneğine örgütlenmeye bekliyoruz” diye konuştu.
8 yıldır gazetecilik yapan Seren Sabuncu da derneğin kurucuları arasında. Şu anda işsiz olan Sabuncu’nun işsiz olmasının sebebi de çalıştığı yerel gazetede yaşadığı bir cinsiyet eşitsizliğinden kaynaklanıyor. Sabuncu da, Türkiye’de kadınların yaşadığı sorunların yerelde daha can yakıcı şekillerde ortaya çıktığını belirtti. Yerel medyada mobbing, taciz ve eşitsizliğin yoğun yaşandığını söyleyen Sabuncu, “Trajik bir durumun içerisindeyiz. Taciz olaylarını haberleştirebiliyorsun ama senin başına geldiğinde ne kendi çalıştığın medyada ne de başka bir yerde bunu haberleştiremiyorsun. Bunun önüne handikap kurulmuş vaziyette. O yüzden yerelde çalışmak çok zor. Ulusala da hemen atlayamıyorsun çünkü gözün burada korkmuş” dedi.
Yerel medyada hakim olan eril dile yeni bir alternatif oluşturmak ve kadın mücadelesini örgütlemek adına dernek kurduklarını söyleyen Sabuncu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kadın gazeteciler sayısal olarak çok fazla ama masa başında çalışmaya itildiğimiz için kimse görmüyor. Sahada sadece 3 veya 5 kişi görünüyor. Taciz olayları çok fazla, mobbing çok fazla. Kendi meslektaşlarımızdan bunu çok görüyoruz. Bir habere gittiğimizde en öne geçerek çekim yapmayı bile bir hak olarak görüyorlar. Bu taciz ve mobbing'e karşı birlikte olmak, feminist mücadeleyi büyütmek adına bu derneği kurduk. Emsal olacağını düşünüyoruz. Bu dernekle daha çok büyüyeceğimizi biliyoruz. Biraz zorlu bir süreç ama kadınlar olarak yapamayacağımız hiçbir şey yok. Mesleğimiz çok önemli. Kamuoyunu bilgilendiriyoruz ve doğru bilgilendirmek zorundayız. Bu nedenle çok zorlu ama sadece erkeklerin eline bırakılmaması gereken bir meslek.”